Anlatsam sanki herkes anlayacak gibi geliyor bazen. Ama aslında
anlamıyor. Ya da belki anlıyor ama ben anlamasına rağmen bana cevap vermeden,
öylece susmasını anlamamasına yoruyorum.
Neyse anlatsam anlayacakmış gibi geliyor yine de çok kişiler.
Ama anlatmaya daldığımda, anlattığımda kalıyorum. Yeni ben olamıyorum. Öyle
dalıyorum ki muhabbete artık beni anlatmıyor, anlattığım ben oluyorum. Belki de
anlattığım olmak istediğim. Bilemem.
Bilirim aslında. Ben spesifik bir şey olmak istemiyorum ki.
Ben bir yere varmak istemiyorum. Yani kaçınılmaz olarak varacağım ölüme., o da
arzulanmak için fazla bilinmez. Mi? Bilinmez güzel, bilinmez seksi demiyor musun
hep? Kaçınılmaz oluşu herhalde arzuyu
yok eden. Sonuç olarak mutlaka bir gün kararacak her yer. Nerede nasıl pek
önemi yok. Yol o yüzden önemli olan.
Yolda kalmalıyım. Hareket etmeliyim. Çünkü hareket ettikçe
özgürüm. Yoksa muhabbet güzel, çay güzel.