6 Kasım 2014 Perşembe

-

Anlatsam sanki herkes anlayacak gibi geliyor bazen. Ama aslında anlamıyor. Ya da belki anlıyor ama ben anlamasına rağmen bana cevap vermeden, öylece susmasını anlamamasına yoruyorum.

Neyse anlatsam anlayacakmış gibi geliyor yine de çok kişiler. Ama anlatmaya daldığımda, anlattığımda kalıyorum. Yeni ben olamıyorum. Öyle dalıyorum ki muhabbete artık beni anlatmıyor, anlattığım ben oluyorum. Belki de anlattığım olmak istediğim. Bilemem.

Bilirim aslında. Ben spesifik bir şey olmak istemiyorum ki. Ben bir yere varmak istemiyorum. Yani kaçınılmaz olarak varacağım ölüme., o da arzulanmak için fazla bilinmez. Mi?  Bilinmez güzel, bilinmez seksi demiyor musun hep?  Kaçınılmaz oluşu herhalde arzuyu yok eden. Sonuç olarak mutlaka bir gün kararacak her yer. Nerede nasıl pek önemi yok. Yol o yüzden önemli olan.


Yolda kalmalıyım. Hareket etmeliyim. Çünkü hareket ettikçe özgürüm. Yoksa muhabbet güzel, çay güzel.

30 Ocak 2012 Pazartesi

Bu Blog Nedir?



TEMSİLİ
Bu blog Can Turgay'ın kişisel bloğudur. Can'ın kafasından her gün milyon tane şey geçiyor. İşte o milyon şeyin bir kısmını buraya atacak ki yeni milyon şeye yer kalsın. Bu blogda söylenen her şey Can Turgay'ın şahsi görüşüdür. Kimseyi bağlamaz, nitelemez. Ve bu blogda paylaşılan her şeyi kullanmak hakkınızdır yeter ki buradan aldığınızı belirtin. Hayırlara vesile olsun diyor, kesiyorum kurdeleyi.